11 Nisan 2010 Pazar

Romantik erkekler..kapı şurada!!!


Eski bir arkadaşımla karşılaştım bu sabah..neredeyse 7 yıl olmuş görüşmeyeli..ondan bundan bahsederken ee senin bi emren vardı ne oldu?? dedi..ne olacak o da tarih oldu dedim ve gülmeye başladık..o zamanların modern leyla ve mecnunu diye az geyiğimizi yapmamışlardı..hele onu bir cafede 8 saat bekletmeme rağmen hala beni sevmesi şehir efsanesiydi arkadaşlarım arasında..bir kış masalıydı bizimki:) okulların kar ve soğuktan dolayı tatil olduğu bir gün gecenin ayazında arabasından inerken gördüğümüz ortak bi tanıdığımız "eyy Allah'ım şu gençlere akıl ver..bu soğukta okullar tatil oldu bu aşıklar sokakta ne arıyor" diye iyi bi dalga geçmişti..ki aradan geçen onca yıla rağmen geçen sene beni görünce yine bu elim günü hatırlayıp dalgasını geçmişti..bak konu dağılıyor romantik erkeklerdi asıl konumuz..evet belkide onun yüzünden hala romantik erkeklere karşı soğuk davranıyorum..gitmeyi çok istediğim bir konsere sırf onun o gün sınavı var aklı kalmasın diye gitmeme kararı almıştım..her gece benimle eve kadar yürür ben onu evin ordaki duraktan dolmuşa bindirirdim o evine giderdi..bu sefer sınavı var diye erken bi saatte eve kadar yürüdük ki ev bayaa bi uzak..sırf beraber yürüyoruz diye çekiyorum o yolu..her eve gidişimde ahh ayaklarımmm diye söylenip duruyorum:) yine yürüdük dolmuş bekliyoruz..dolmuş geldi bu tuttu kolumdan beni de dolmuşa çekti..ne olduğunu anlamadan dolmuş hareket etti..ee dedim ne oluyor nereye gidiyorum ben..konsere gidiyoruz dedi..eee sınav?? girmiyorum sınava sen bu konseri çok istiyorsun..peki eve kadar neden yürüttün beni?? "gideceğimizi duyduğundaki sevinç ifadeni görmek için" edeyim ben o ifadenin içine!!! lan ayaklarım koptuya yürümekten..konserlik hal mi bıraktın insanda..tabi O o kadar mutluki sabır sevil sabır..keşke bu romantikliğiyle kalabilseydi..ben otobüs yolculuğunu sırf uyumak için yaparım neredeyse :) uykumu bölen hostese bile kötü kötü bakarım bişi yemem içmem..istanbula gidiyorum..hostes uyandırdı..ne oldu dedim telefon var size..yahu kim arar beni nereden bulurlar numarayı ..ayy yok benim romantik sevgilim beni bindirdikten sonra otobüsün telefon numarasını almış..gecenin bi vakti uykumun ortasında arıyor..seni çok özledim diye..be adam daha bineli 3 saat olmuş olmamış ne özlemesi bu..hem ne arayıp uykumu bölüyorsun..yine sabır sevil sabır sevil..arada çerez niyetine olan romantiklikleri es geçiyorum..her gün ayrı bi romantikti ama seviyordum yahu bu adamı yinede:)) gelelim en can alıcı romantizm örneğine..tutturdu bi gün ama nasıl kış, nasıl ayaz..donuyorum yahu..hadi dedi birşeyler alıp sahilde yiyelim..yaa ne gerek var yiyelim işte biryerde..yok illa sahilde yiyecekmişiz..tamam dedim..aldık ne var ne yok sanki kıtlık çıkacak..ay sen bunu seversin ayy bak bunu da seversin..1ltlik su aldı bu onun yanında pet şişelerde de aldı..dedim bu niye madem bunlar var lazım o bana dedi..yolda giderken benzinliğe girdik..bu arabadan indi 1lt'lik suyu arabanın arkasına boşalttı..alla alla diyorum ne yapıyor ki bu..batıl bi inanışmı acaba diyorum kendi kendime..arabadan çıkmayıda üşeniyorum bi soğukki burnum aksa donacak o kadar..sonra bu gitti o şişeyle benzin aldı..herhalde diyorum babası kızmasın diye eve gidince benzini depoya dökecek..ama ne fikirler üretiyorum..neyse bindi arabaya soruyorum yok bişi diyor bu..neyse gittik ben açlıktan ölüyorum bu dediki ben şimdi geliyorum..aldı benzin dolu şişeyi gitti kendi kendine sahilde dolanıyor ama karanlık pek bişi seçemiyorumda..birde korkarım ben uçsuz bucaksız karanlıktan..yıldız bile yok zifiri karanlık..sadece arabanın farları var ışık cinsinden..karanlıkta sadece hareket ettiğini görebiliyorum..sonra geldi yanıma hadi dışarı gel dedi..yok dedim çok soğuk hem karanlık korkuyorum..bişe olmaz 5 dakika sadece..çıktım dışarı nasıl esiyor nasıl soğuk..allam beni götürüyor sahile doğru..elinde bi kağıt bi çakmak..yahu napıyorsun kafayı mı yedin..biraz sabret dedi ama benim dişler birbirine vuruyor..ayaklarım zaten hep buz..titriyorum resmen..benim romantik kağıtla yere benzinle çizidiği kalbi tutuşturmaya çalışıyor..hay senin aklına edeyim dedim..bu soğukta yapılacak iş mi bu?? öyle bir rüzgar varki o lanet olasıca kağıt tutuşmuyor..yalvarıyorum nolur bırak yanmış sayıyorum..çok mutlu oldum bak yakmadan bile mutluyum nolur gidelim diyorum ama erkekya..illa yakacak..ağlayacam ama soğuktan öyle çok üşüyorum..artık ayaklarımı hissetmiyorum:(( ve hala inatla yakmaya çalışıyor..ya iyilikle ikna edecem ya feci kavga edecem ama emeğe saygı diyor susuyorum..yinede kıyamadı bana..hadi çok üşüdün gidelim dedi..okumayı sökmüş çocuklar gibi şenim..koşa koşa gittim arabaya..çığlık atıyorum sıcağı görünce..birde acıkmışım yemeklerde soğumuş birde ordan sinirim bozuluyor:) neyse yedik içtik gidiyoruz ben tam ısınmışım..yağmur başlıyor..kışın sahil yolu tenha..millet yazlıkçı..ve benimki hala romantik..durdurdu yolun ortasında arabayı..farlar açık yağmur yağıyor, son ses hotel california çalıyor..indi arabadan aşağı kapımı açtı tuttu elimden arabadan çıkarttı beni..yolun ortasında yağmurun altında dans edeceğiz..o an o yağmura karışmak istedim..yaa ben bunları hak edecek ne yaptım..zaten donuyorum be adam biliyorsun bunu..hem saçım fönlü neden ıslatıyorsun beni..ama yok damarlarında kan yerine romantizm dolaşıyor..şarkı bitsede kurtulsam diye dua ediyorum..ve bitiyor çok şükür..o geceden sonra sorgulamaya başlıyorum buna daha ne kadar dayanabilirim ben diye:)) işte şu an romantik erkeklere çok fazla tahümmül edemiyorsam bunun en büyük nedeni emredir:) romantizm güzeldir ama işin cılkını çıkartmadan minik minik yapılırsa..hele bir ayrılık anında çalan "bu gala daşlı gala cıngılı daşlı gala..korkarım yar gelmeye gözlerim yaşlı gala" şarkısında efkarlanıp gözyaşlarına hakim olamaz ve yolun ortasında arabayı durdurup bi sigara yakarsa (içmediği halde) yanındaki arkadaşı da sizi ararsa sevil böyle böyle çok acı çekiyor diye daha ağır bir romantizm enfeksiyonu geçirmiş olursunuz:)) şimdi nerede o şarkıyı duysam gülerim şarkının romantizmine:) evet romantik erkekler..kapı şurada..lütfen giderken kapatın..

12 Haziran 2009 Cuma

Yüzme bilmeyen tatil manyağı

Hiç gerçeği bu kadar net yüzüme vuran olmamıştı..havuz kenarında güneşlenirken Yeliz hadi yüzelim dedi...ne yüzmesi ben yüzme bilmem...ayrıca üşürüm ben...nefeste alamam su da...OOOHAAAA derceseni bir bakışla "iyide kızım ha bire tatile gidiyosun...ne yapıyosun sen tatilde" deyince DDAAANNNKKK etti...gerçek ve acı "BEN YÜZME BİLMİYORUM" aslında bi ara öğrenmeye yeltenmiştim...ama nedense profesyonelmiş gibi suyun dışında değilde içinde yüzüyordum daha doğrusu yüzdüğümü sanıyordum....o an düşündüm..ne lazım yüzmem için ve karar verdim "palet, tüp, gözlük, can simidi, yüzmeyi çok iyi bilen biri ve en fazla 70 cm derinlik" bunlardan sadece gözlüğü tedarik edebildim o da Göktan'a yalvar yakar (6 yaşında)..zaten uzunda sürmedi çocuk işte hemen geri aldı:) belki de geleceğimle oynadı...o gözlüğü verseydi şu an çok iyi bir yüzücü olacaktım...evet evet tek suçlu Göktan..Yeliz tek hakeretle havuza atladı ve aynı şeyi benimde yapacağımı sandı tabiki...oysa ben önce baş parmağımı, sonra yanındakini sonra yanındakini derken bileğime kadar suya girmem bi 5 dakikamı alıyo...sırada dizlere kadar girmek var...hadi o da oldu belime kadar...en zoru bundan sonrası...su bıçak gibi kesiyo bedenimi...tüyler diken diken (tüy kıl yok o lafın gelişi) etrafta neden çığlık çığlığa kaldığımı anlamaya çalışan turist kabilesi ve nihayetinde sudayım...dedimki bak ben yüzüyorum aslında izle beni..gayet kendimden emin suya girdim yüzdüm yüzdüm çıktım ama hala yeliz yanımda (çok biliyorumya sadece suyun içinde yüzebiliyorum)...sağolsun o Nazan gibi yüzdüğümü sanıp mutlu olayım diye geri geri gitmemiş:) dedi naptın...eee yüzdüm...bak böyle yüzdün dedi....suya girdi garip garip çırpındı çırpındı çıktı:( neee ben böylemi yüzüyorum....:((((İŞTE YIKILDIĞIM AN!!!! sonra daha az el kol bacak hareketi yapmam gerektiğini anladım...bilmem kaçıncı denemeden sonra biraz başardım ve gururla fotoğraf makinasını video ayarına getirip yelize verdim...önüme bazı engeller çıktı tabi...izleyip görelim...